“Bir dakika, Ava. Sen Fransızca biliyor musun?”
Gülümsedi. uQ ui ”
“E, niye bana söylemedin?” Eşarp “Sormadın ki,” diye yanıtladı basitçe. Çantasını Louis’e verdi,
çocuk kolunu uzatınca da koluna girdi ve onunla birlikte eve doğ
ru yürüdü.
Arabada onca saat geçirdikten sonra biraz bacaklarımı açmam lazımdı,
o yüzden peşlerinden içeri girmek yerine evin etrafını dolaşıp
arka bahçe olduğunu tahmin ettiğim tarafa yürümeye karar verdim.
Perde gibi devam eden üzüm asmalarını Eşarp Şal bitirdiğim zaman gördüğüm
şeyse olduğum yerde donup kalmama sebep oldu. Branin
evi dikili taşlarla dolu bir arazinin yanı başındaydı.
Carnac taşları:
Sıralar ve sütunlar halinde uzanan beş bin yıllık megalitik anıtlardı
bunlar ve tarih öncesinden kalma bir mezarlığı andırıyordu burası. Ferace Modelleri Fransa’nın Stonehenge’i Bran’in arka bahçesindeydi.
Neden şaşırdığımı bilmiyordum. Sonuçta Bran nesiller nesiller
öncesine uzanan mistik bir guerisseurlar ailesinden geliyordu. Sihirli
bir şifacının yetişmesi için -böyle şeylere inananlar tarafından- yeryüzünün
enerji merkezlerinden biri olduğuna inanılan bu yerden
daha iyi neresi Kapıda ödeme tesettür olabilirdi ki?
83
Sabah pusunun içinde, taş anıdarın arasından yorgun argın bana
doğru yürüyen bir siluet fark ettim. Hoş geldin der gibi kolunu havaya
kaldırmıştı, ben de yanına gitmek için taşların arasına girdim.
Vahşi siyah saçları, korkuluğu andıran fiziği ve o baykuş gibi gözlerini
devleştiren şişe dibi gözlükleri sayesinde Brani başkasıyla karıştırmak Tesettür mümkün değildi. Son birkaç aydır görüntüsü hiç değişmemiş olması
na rağmen, haline tavrına Paris’teyken olmayan bir rahatlık, bir denge
gelmişti. Brittany’nin onun toprağı olduğu belliydi. O buraya aitti.Tesettür Abiye Birbirimize ulaştığımızda beni kırsal kesimde geleneksel olan
dörtlü hislerle karşıladı. “Ben de şimdi benim oğlanları bir arkadaşı
mın evine bıraktım,” dedi, taşlı arazinin en sonundaki kasabaya doğ
ru işaret ederek. “Böylece biraz yalnız kon