9 Mayıs 2016 Pazartesi

İpek Yolu’nun Batıdaki Güzergâhı:

MS I. yy.’den önceki dönemlerde İpek Yolu’nun Batı’daki durumu ve başlıca güzergâhı hakkında bir şey bilmiyoruz. Ama Ahamenid İmparatorluğu ve tesetür kap öncesindeki klasik çağlarda bile Batı’daki devletlerin ve kültürlerin Doğu ile ticaret yaptıkları ve Batı için son derece kıymetli olan, mesela kalay ve lapis lazuli gibi malları bu yolla Doğu’dan elde ettiklerini biliyoruz. Batı’nın Doğu ile ilgilenmeye ve İpek Yolu ticaretinin başladığı tesettür giyim dönem olarak, Batı’da Roma İmparatorluğu, Doğu’da ise İran’daki Parth İmparatorluğu devri kabul edilir. İpek Yolu güzergâhını öğrenmek üzere Doğu’ya giden araştırıcılar da işte bu Parthlar zamanında seyahat etmişlerdir. Maes’in adamlarından öğrendiğimiz bilgilere dayanarak Ptolemaios tarafından verilen bilgilere nazaran İpek Yolu, Akdeniz kıyılarında önceleri Selevkosların, bilahare ise Romalıların hâkimiyetindeki Antiokhia (Antakya) şehrinden başlayarak tesettür gömlek Doğu’ya doğru devam ediyordu. Sonra Hieropolis (Menbiç) şehri ve Zeugma’da Fırat Nehri’ni geçerek Parth arazisine 4 F. Hirth’in yaptığı hesaplara göre, Han Hanedanı (M.Ö. 206-M.S. 220) Dönemi’nde “bir pound ipek, bir pound altına karşılıktı girmekte ve Dicle Nehri kıyısını takip ederek eski Kral Yolu ile birleşiyor ve Selevkos İmparatorluğu’nun eski başkenti Selevkia-Ktesifon’a varıyordu. Şimdiki İran topraklarından yola devamla Ekbatana (Hemedan), Hekatompylos, Margiana (Merv) ve Baktra’dan (Belh) Türkistan’a doğru devam eden İpek Yolu, İran ve Türkistan arazisinden sonra, Batılıların ipek ülkesi (Serica) olarak gördüğü Çin’e girerek Serica’nın başkenti Sera’ya kadar gitmekteydi (bk. Herrmann, 1935: 26-27; Ferguson, 1978: 587; Tezcan, 2004: 209-210).