Sproles, kalıcı bir eğilimin
değişikliğinin bir çağda ya da bir yüzyılda bir kez ortaya çıktığını
belirtmektedir. Bu iddiayı tarihsel
devamlılık Tesettür kavramı ile açıklamaktadır. Tarihsel devamlılık, yeni tarzların
var olan tarzlar üzerinde ufak tefek değişiklikler yapılarak ortaya çıkarılması
durumu olarak tesettür abiye tanımlanabilir. Sproles bunu etek uzunluğu örneği ile açıklar.
Ona göre diz hizasından yere kadar olan bir etek boyu değişimi devrimci bir
değişim olacaktır ancak tarihsel devamlılık ilkesi uyarınca tüketiciler
tarafından kabul edilmeyecektir, ayrıca böyle radikal bir değişim moda
girişimcileri için çok risklidir (1981:117). Chanel’in klasik silueti tarihsel
devamlılığa başka bir örnektir. Bir diğer örnek olarak ise pantolon, gömlek ve
ceketten oluşan erkek takım elbisesi verilebilir. Uzun süreli moda eğilimlerini
anlamak, kalıcı tarzlar yaratabilmek ve moda
pazarındaki riskleri azaltmak açısından firmalar için oldukça önemlidir.
Bu nedenle moda eğilimi araştırmaları uzun süreli eğilimler üzerinde olabilecek
değişiklikleri ortaya çıkarmaya çalışmaktadır. Brannon uzun süreli moda eğilimi
araştırmalarının hedeflerini altı maddede
toplamaktadır. Ona göre uzun süreli moda eğilimi araştırmaları aşağıdaki
altı unsuru tanımlamayı amaçlar (Aktaran: Keiser ve Graner, 2003:97):
-
Ülke içindeki ve uluslar arası demografik değişimler
- Endüstri ve Pazar
yapısındaki değişiklikler
- Tüketicilerin
ilgileri, değerleri ve motivasyonlarındaki değişiklikler
-
Teknoloji ve bilimdeki gelişmeler
-
Ülke içindeki ve uluslar arası ekonomik görünüm
- Ülkeler
arasındaki politik, kültürel ve ekonomik bağlardaki değişikler
Brannon’un sıraladığı maddelerde de
görülebildiği gibi uzun süreli moda eğilimi araştırmaları, ürünlerin
kendilerine yönelik olmaktan çok, ulusal ve uluslararası unsurlarla ilgilidir
ve bu unsurlardaki herhangi bir değişikliğin moda ürünlerine olası
yansımalarını inceler.
İletişim teknolojilerindeki
gelişmeler, küreselleşme, gençliğin moda pazarında söz sahibi olması gibi
nedenlerle birçok firma radikal değişikliklerle ortaya çıkabilmektedir.
Pazardaki çeşitliliğin artması ürünlerdeki çeşitliliği de arttırmıştır. Ancak
tarihsel devamlılık ilkesinden taviz vermeyen büyük şirketlerin pazardaki
üstünlüğü hala devam etmektedir.